Kayıtlar

Şubat, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Oryantalist Hippilik

60lı yıllar şüphesiz hippilerindi. Dünyaya olan protest tavırlarıyla, kendilerince sahici bir dünyanın hayalinde yaşarlar, "bu alemin efendisi sen değilsin insanoğlu!" minvalli türküler çığırırlardı. ' Ne komünist ne faşit insanım ben insan' diyerek bir yerde, sadece insan içre bir barışı değil, hipopotamından okaliptusuna varan geniş skalada bir barışı istediler onlar. Hiç haksız değillerdi belki ama vatan borcu namus borcu bir askerlik mefhumu vardı, dünya hasıraltı yığınca pisliğinin üstünde kelebek börtü böcek yaşatmazdı. Velhasıl bu kadar polyanna çakması hippilik o çok söylenen "yaşlı dünyamız" için fazla genç işi dururdu. Nitekim hayallere karabasan bastı, o devrin de öylece unu elendi eleği asıldı. Hippilik artık geçmişte terennüm eden nostaljiden başka birşey değilken, dönemin şimdi pek bilinmez ama başarılı grupları bazen şu internet denen çok kalabalık çöplükte karşımıza çıkan bir sürpriz olabiliyor. Bunlardan biri de işte, şu altta konuşlanmış,

Yol'a Çıkış..

Resim
İnsanoğlu dinle! Domenico burada, Bagno Vignoni'nin delisi. Hayır, onun deli olmadığını biliyorum. Öyleydi, bunu anlayacaksın. O burada Roma'da, bir gösteri için. Üç gündür konuşmalar yapıyor. Nasıl gidiyor? Kalbin nasıl? Bilmiyorum, sınıra dayandım. İçimde hangi atam konuşuyor? Hem aklımda hem de bedenimde... Aynı anda ayrılamam. Bu yüzden tek kişi olamıyorum. Kendimi aynı anda sayısız şey olarak hissedebiliyorum. Fazla büyük usta kalmadı. Zamanımızın gerçek kötülüğü budur. Kalbin yolları gölgelerle kaplanmış. Yararsız görünen seslere kulak vermeliyiz. Okul duvarları, asfalt ve refah reklâmlarının Uzun kanalizasyon boruları ile dolu beyinlere... Böceklerin vızıltıları girmeli. Her birimizin gözlerini ve kulaklarını...   Büyük bir rüyanın başlangıcı olan şeylerle doldurmalıyız. Birisi piramitleri yapacağımızı haykırmalı. Yapmamamızın bir önemi yok! O isteği beslemeliyiz... Ve ruhun köşelerini esnetmeliyiz... Sınırsız bir çarşaf gibi. Dünyanın iler