Piramidin tabanı, amanın Maslow bilmez yalanı..
İnsanın asli görevleri nöbetleşe ilerler diyorum. Bunu uzunca bir vakit bloglar alemine dalamamaktan sebep içimden gelerek, göğsümü de gererek gerekirse, söylüyorum. Bu gayet yöresel bir örnek oldu bir demetten bir adet boyutunda ama bütünü oluşturan zaten o hep iplenmeyen küçük küçük detaylar değil mi? İşte son zamanlarda asli meşgalelerim bu küçücüklerden oluşuyor gibi görünüyor ama geliyorum gidiyorum acaba esaslı büyükler bunlar mı ki, doğ-yaşa-öl formülünde beşeri bir takım değişikliklerle hayata tali yollar çizip çizip kayıp mı oluyoruz diye hayıflanarak. Neyime hayıflanıyorum, cürmüm kaç dönüm yeri ışıtır hiç bilmem ama bir ışık var onu görüyorum; insana umursamazken/yoksunken herşey edebiyat edebiyat bakıyor, dağlardan şiir kopup geliyor çağlayarak, her çizgide sanat bulup eğrilik yarıçapından manidar cümleler üretiyoruz. Her delide bir Dali olduğu çıkarımından hareketle deliliğin sınırlarında yaşamanın hazzını meczup olup dağa çıkmakla eş görüyoruz. Sonra bu bir ülkü oluy...