Dün bir arkadaşım, "Sen o kadar rahat bir insansın ki, bu rahatlığı bozmamak için sıkıntılarınla bile uğraşmıyorsun" dedi. Geçen yıl bodur alim ilan ettiğim bir öğrencimin söylediklerini getirdi aklıma bu laf: "Hocam, siz kesinlikle sabırlı değilsiniz. Sadece uğraşmak istemiyorsunuz. Basit geliyor size herşey." Bilmiyorum, sabırlı olmak mı insanı basit nesnelere dokunmaktan alıkoyar, yoksa mefhumun muhalifinden yola çıkmak mı doğrusu: basitlikten neşet eden sabırlı görünme sahteliği.. Belki de bütün basitlikleri yalayıp yutmaktan sebep hayattaki sair bütün muhabbetlere "caz müziği ayarı çekmek" aslında olan biten.. Kafayı omuzdan ötelere uzatıp, en uzak menzilin samanlığında iğne aramak.. Yani en uzak menzilin samanlığına daldırmak gözleri. Seyran olur diye. Hepsi beklemenin türevi, hepsi şikayet, hepsi kendinden bile kaçma arzusu, hepisi topusu bir film: Üç Maymun! İnsan filmleri seviyor diye film gibi yaşamalı safsatasını da kim uydurmuş?