Şimido gurban niye doğdun?


Ömrümüz yaşama adapte olmakla geçiyor. Sözüm ona bi çuha çiçeği, bir himalaya tavşanı gibi. Nihayetinde başaramadığımız şey de değil. İnsan ölümü bile bastırma dürtüsünün altına gizlediğine göre her şeye de çok da güzel çok da iyi alışırız tamam mı? Arkadaş "kabirde sana amelin arkadaşlık eder, sıkılmazsın" dedi. Arkadaşlık ilişkilerimin zayıflığından dem vurmadım, cesur görünüp korkak yaşamaya da alışabilen bir varlık olabilir insan. Himalaya tavşanı bunu yapamaz misal. Tavşanlığını bilsin.

Hazret ve taze emekli Warren Schmidt de ölümüne yakın oturmasına, kalkmasına, yemesine, içmesine, arabaya giderken anahtarı eline almasına bile gıcık olduğu 43 yıllık eşine de alışmıştır bir yerde. Fakat muhabbetin fazladan öte fazladan ziyadesi zafiyet de verebilir nevinden "evimde yaşayan bu yabancı da kim?" sorusuna müteakip tez zamanda eşi ölür. Schmidt'e düşer nanaylar..

Başlangıçta, bunca yıldır hakimiyeti altında hissettiği eşinin ölümünü hasır altı mutlulukla karşılar (ayakta işeyebilmek gibi) fakat zamanla bu yalnızlık durumu onu hayatta tek bir kişinin bile hayrına dokunur bir iş yapıp yapmadığı sorgusuna çeker. Uzaktan yetiştirim tarzı bakımını üstlendiği afrikalı Ndugu'ya yazdığı mektuplarla, çok da dokunmadığı hasletlerine erişir. Sümüklü ellerini başına sildiği çocuktan sebep cenneti kazanan adam gibidir o. Ama iyidir o da arkadaşlar gibi, özünde.

Schmidt yalnız adam, su yatağında yatamaz adam, damadını sevmez adam, karısı 42 yıl sonra ölen adam..

O bile ağladı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Olmayana Ergi Yöntemi

Çöplük

İrrasyonel sanılar